30 Aralık 2009 Çarşamba

HOŞGELİYORSUN 2010 UMARIM BOŞ GELMİYORSUN !!!!



2009'da BEN;

GELİN

AŞIK OLDUĞUM ADAMIN EŞİ

MUTFAĞIMIN BECERİKSİZ AHÇISI :(((

EVİMİN KADINI

BİRİCİK YEĞENİMİN ÖZLEYEN HALASI

ARKADAŞLARIMIN İYİ/KÖTÜ GÜN DOSTU

OLDUM....

Kimbilir 2010 yılında sahip olduğum sıfatlara neler eklenecek. Çok klasik olacak ama herkese yeni yılda da sağlık, mutluluk, huzur, aşk ve bol bol alışverişli günler diliyorum.

Bu yıl değişik bir şey yapalım ve her günümüzü şükrederek ve sahip olduklarımızın daha fazlasını isteyerek geçirelim. Eminim hiç beklemediğimiz güzelliklerle ödüllendireceğiz.

Yeni yılı eşim ve eşimin ailesiyle birlikte Bodrum'da geçirmeyi planlıyoruz.

Umarım yeni yılı sevdiklerinizle neşe içinde karşılarsınız.

3 Aralık 2009 Perşembe

GO JANE SİPARİŞLERİM



Bir süredir bloglarda Go Jane fırtınası esiyor. Bende sağolsun blog arkadaşlarımın yorumlarından yola çıkarak sipariş verme cesaretini gösterdim. Numara konusunda aslına bakarsanız endişeliyim biraz. Ama ayak numaram buçuklu olmadığı için birazda olsa rahat için. Garanti olsun diye yorumları dikkate alarak Nine West ayakkabılarımın numarasından verdim. Şimdi merakla bekliyorum. geldiğinde ürünleri ve değerlendirmelerimi paylaşacağım.

Kargo ücretinin hakkını vermek için 3 ürün birden sipariş verdim. Böylesi daha karlı gibi geldi.

Siparişimi verme konusunda en çok değerlendirmelerinden yaralandığım Siu'ya Siu'ya teşekkür ederim.

THE BLONDE SALAD



Artık eskisi gibi çok fazla sayıda blog gezemiyorum. Toplasanız günde 10'u geçmez. Çünkü benim zevkime pek hitap etmiyor. O yüzden bana moda, dekorasyon, yemek, gezi gibi konularda ilham verecek az sayıda blogları takip ediyorum. Bunlardan biri de yeni keşfettiğim "THE BLONDE SALAD" Chiara Ferragni tarafından oluşturulan bu blog Chiara'nın kendi hayatından kesitler sunuyor. Tabi en çok gardrobundan. Bir çok genç kızın hayallerini süsleyen parçalardan oluşan gardrobunu mutlaka sizde takip edin. Ben çok ilham alıyorum kombinlerinden.

Bir çoğu bütçelerimizin çok üstünde parçalar ama TR'de artık bir çok şeyin benzerini bulabildiğimiz için sorun olmaz. Pazardan ya da outlerden bile çok uygun parçalar bulabiliriz. Benim en çok hoşuma giden ise resimlerin kalitesi ve hoşluğu. Direk bakın ben bunu giydim değilde göze hitap edecek şekilde yayınlıyor olması izleyicilerinin sayısını da artıyor.

source: www.theblondesalad.com

Bayram Özeti



İzmir'de yağan yağmur eşliğinde yazıyorum bu yazımı. Hergün yağmur yağsa hiç bıkmam ben. Çok severim.O yüzden keyfim yerinde bugün :)

Bayramın son günü döndük gezimizden. Kahkahayla, bol bol alışverişle ve tabi tatlı yorgunluklarla geçen 4 günün ardından toprlanmak kolay olmadı benim için. Ne çok ıvır zıvır almışız farkında olmadan.

Kısacası Stuttgart çok güzeldi. Kurulan Noel Pazarında gece geç saatlere kadar gezdik. Kavrulmuş badem yedik, çikolata soslu meyveler yedik. Sıcak şarap içmedik. Çünkü hava o kadar soğuk değildi. Orada adetmiş hava buzzz gibi olsun ki insanlar titreye titreye şarap içerek içlerini ısıtsınlar. Küresel ısınmadan dolayı eskisi kar yağmıyormuşiStuttgart'a. Haliyle yerel halk üzgün.

Alışverişler yapıldı ( bknz resem en çok peynir aldım), Metzingen'deki Outlet mağazalar talan edildi. Burberry ve Ralph Lauren'in ne kadar ucuz olduğu görülünce çıldırıldı :(( Burda ciddi ciddi düdük yiyoruz. Bu arada söylemeden geçmek istemiyorum. Burberry'nin bir sürü ürününün üstünde "Made in Turkey" yazıyordu. Hihihihi gurur duydum.

Umarım sizin bayramınız da neşe içinde geçmiştir. Darısı bir sonraki bayramların başına :))

( resimdeki salatalık ilgimi çok çekti. Meğer organikmiş.)

N.

27 Kasım 2009 Cuma

İYİ BAYRAMLAR

Bu ara hızıma bende yetişemiyorum. Evde işler de bitmiyor, misafirler de. Maşşaallah bayram bereketiyle geldi. Umarım hepinizin bayramı sağlık, mutluluk ,huzur ve neşe içinde geçer. Ne derler büyüklerimiz Allah terkrarını erdirir inşaallah hepimize.

Biz eşimle yarın sabah yani bayramın ilk günü uçuyoruz Almanya'ya. Döndüğümde umarım anlatacak çok şeyim olacak.

Hepinizi sevgiyle, aşkla, sağlıkla bırakıyorum.

Öpüldünüz...

N.

17 Kasım 2009 Salı



Bir kaç hafta önce eşimle bir cumartesi günü Ayvalık'a gittik. Hava o kadar soğuktu ki fazla gezinemeden kendimizi Güler Tatlıhanesine attık. Leziz mi leziz sakızlı kurabiyeleri ve lor tatlılarıyla başımız döndü. Güler Tatlıhanesi'nin sahibi Talat Amca'nın misafirperverliğine ise diyecek yoktu. Nasıl şeker bir adam anlatamam size. Yolunuz düşerse mutlaka Ayvalık'ta Güler Tatlıhanesine uğrayın ve hikayesini bir de kendisinden dinleyin.

Eğer beni okuyorlarsa bir kez daha Talat Amca ellerinize, yüreğinize sağlık.

Flormar Kampanyası



Flormar'ın düzenlediği etkinlik kapsamında talebim üzerine gelen ürünleri sizinle paylaşmak istedim. Flormar'ın şimdiye kadar yanlızca ojelerini kullanan biri olarak açıkça belirtmeliyim ki gerçekten kaliteli ürünler. Örneğin maskara tam benim istediğim gibi. Fırçası kalın, sürüşü rahat ve en önemli özelliği lens kullandığım için yanma yapmaması. Ayrıca kirpiklerim uzun olduğu için yoğun bir renk vermiyor.

Oje ise sedef sevenler için ideal. Sürdükten çok kısa bir süre sonra anında kuruyor. Fırçalarının eskiye oranla daha uzun olması sürüş rahatlığı sağlıyor. Özellikle koyu renk ojelerde çok işlevsel.

Fırçasız ruj kullanmayı sevmediğimden deneme fırsatım olmadı. Ama kokusuna bittim :))

Uçuk pembe renk fırçalı ruj ise tabiri caizse saçınıza yapışmıyor. Hani bazı markaların saç çekme özelliği var ya Flormar'da bu yok. O yüzden rüzgarlı havalarda dahi rahatça kullanabilirsiniz.

Diğer resimde ise benim yıllardır hiç bıkmadan kullandığım Flormar ojelerimve yeşil renkte olanı ise bakım yağım. ) Şiddetle tavsiye ederim.

Bu vesile ile ilgisinden ve zarif hediyelerinden dolayı Flormar marka müdürü Elif Karayiğit'e sevgilerimi iletirim.

Tekrar ilginiz için çok teşekkürler. Başarılarınız daim olsun.

27 Ekim 2009 Salı

Panço



Aşk-ı Memnu'nun yayınlanan son bölümünde Bihter'in giydiği bu mavi pançoya bayıldım. İzmir'in kışı malum çok fazla yormaz insanı. O yüzden bazı günler kalın paltolardan ziyada böylesine hafif, kullanışlı alternatifler daha cazip oluyor. Taytlarla ya da pantolonlarla çok şık kombinler yapılacağı düşüncesindeyim.

Umarım zevkime uygun bir panço bulabilirim.

Leziz bir atıştırma



Günün her saatine yakışacak bir lezzet. Sıcak pita ekmeği içinde tulum peyniri.

Kim hayır diyebilir ki ????

Hazırlanışını annemden öğrenir öğrenmez paylaşacağım söz :)

Yazın favorisi



İzmir'e sonbahar geldi gelicek gibi. Biraz nazlansa da eski güneşli günler pek yok buralarda. "İzmir'in havasıyla kızına güven olmaz" deyişini haklı çıkarırcasına günü gününe tutmuyor.

Bende işimi sağlama almak için şimdiden kışlıklarımı çıkarmaya başladım. Ayakkabılarımı kaldırırken elim bu çifte kaldırmaya bir türlü gitmedi. Yazın ortasında beğenerek almıştım. Bütün yaz ayağımdan çıkarmadım. Elbiselerle, şortlarla, eteklerle kısacası herşeyle çok rahat kullanmıştım.Ama bir süreliğine ayrı kalmak durumundayız.

İnci Bot



Bugün Kanaltürk'te Gül Gölge'nin sunduğu "Anneyim Ben" programını izlerken konuk olan Eda Özülkü'nün botlarının sevgili Laçin'in şu yazısında bahsettiği bot olduğunu farkettim. Eda Özülkü şık bir elbiseyle kullanmış. Açıkçası çok tarzım olmasa da ben sevdim.

Fotoğraf kalitesi için üzgünüm telaşla ancak bu kadar başarabildim.

24 Ekim 2009 Cumartesi

Balayımızdan



Balayında Roma'ya gittiğimizde Via Condotti'deki Louis Vuitton mağazasının önünde camdan bööle melül melül öyle bir bakmışım ki kociş dayanamadı hadi dedi gir içeri beğen bir tane. Nasıl yani dedim ciddi olamazsın çok pahalı hem benim var zaten ne gerek var şimdi. Yok dedi buralara kadar gelmişken ömürlük bir hatıra olsun. İlerde güzel bir anı olur. Bende kociş kararını değiştirmeden ok dedim hadi girelim içeri.

İçersi nasıl kalabalık sanırsınız bedava dağıtıyorlar. Tabi en çokta çekikler var içerde. Çan çin çon konuşup duruyorlar. Üçer beşer alışveriş halindeler. Kocalar dışarda eşler içerde takılıyorlar. Bildiğiniz Alsancak Mango outlet vaziyetleri. Kızlar içerde çıldırıyor erkek arkadaş ve eşler dışarda :))



Neyse bizde içerde Candan Erçetin hayranı bir satış elemanı bulduk. Türk olduğumuzu anlayınca başladık sohbete. TR'ye daha önce gelmiş ve tesadüfen dinlediği Candan Erçetin'e hayran kalmış. Uzun bir sohbetin ardından bende bir türlü modele karar veremeyince duruma el atıp dedi ki Italya'da en çok satılan model bu (Palermo PM). Başka bir model sakın düşünmeyin. Bizde bilene uyup aldık gitti dedik. Resimden de anlayacağınız üzere ayakları yerden kesilmiş yeni gelin pozu vermeyi de unutmadım.

Hijyen takıntısı



Evlendiğimden beri evde her işimi kendim yapıyorum. Temizlik, ütü, yemek vs. Diyeceksiniz ki 2 üniversite bitirmiş, 2 yabancı dil bilen, hatta kapı gibi yurt dışından MBA diploması olan biri nasıl yapabilir.

Ayol kadın olmanın diplomayla alakası olur mu hiç. İçimden geliyor yapıyorum. Hatta evimde öyle bir sistem var ki arkadaşlarım bile hayret ediyor. Evde her yer için farklı bir bez kullanılıyor. Bezler sık sık hijyenden dolayı değiştiriliyor. Dolayısıyla evde ciddi bir bez koleksiyonum var. Çamaşırlar fermuarlı bez torbalarda yıkanıyor. Evimin hiçbir yerine benden başkasının eli değmıyor.

Özellikle yemekleri de kendim yapıyorum. Bazı arkadaşlarımdan duyuyorum eve temizliğe gelen kadınlara yemekte yaptırıyorlarmış. Güvendiğiniz sürece bence sorun yok.Temiz ve lezzetli yapıyorsa ne ala. Zaten dışarda ne koşullarda yapılan yemekleri yiyoruz :(( Biliyormuyuz mutfakları temiz mi değil mi.

Ama işte sorun bende benim gibi uyuzluk derecesinde titizseniz ancak ayda yılda bir dışarda yemek yiyebilirsiniz.

Konu nerden nereye geldi hayret bişiy.

Kıssadan hisse temizliği severim. Temiz insanı daha çok severim. ne demişler temizlik imandan gelir :))))

Yuppi !!!



T.C. vatandaşı olarak schengen vizesi almak ne kadar zor birçoğumuz bilir. Özellikle Almanya, Fransa ve İtalya belgelerinizi didik didik eder. Hep bir eksik bulmaya çalışır.

Neyseki bu sefer işimiz rast gitti ve Almanya vizemizi alabildik.

Yani bayramdaki ilk durağımız Almanya ve sonrasında İsviçre. Yeni yıldakini ise vizemiz kesinleştiğinde söyleyebileceğim.

Nikon D60



Geçen yıl eşimin bana doğum günü hediyesi işte bu Nikon D60 oldu. Benim gibi fotoğraf çekmeyi bir adım daha öteye götürmek istiyorsanız şideetle tavsiye edebilirim.

Kod adı Nikoş :) Neden bazı isimlerin sonunda "-oş" ekliyorum bilmiyorum.

Lacoste yağmur botu



Geçen yıllarda aldığım balıkçı çizmesinden bozma yağmur botlarımla yürümek tam bir işkence olduğundan bu sene daha şık, daha hafif ve daha kullanışlı olduklarını düşündüğüm bu botları aldım.

Ebru Şallı'da görüp bayılmışlığımla bir alakası var mıdır bilmem :))))

Umarım rahat kullanabilirim.

Mini Minnacık ufacıcık




Biliyorum birçoğumuz bu şapşal bakışlı miniyi gördüğümüzde içimiz cız ediyor. Çok seviyoruz. Bayılıyoruz hatta. Hayaller kuruyoruz. Ama işte 5 yıllık bir mini kullanıcısı olarak Mini hakkında bildikleriniz ve bilmedikleriniz;

Muhteşem artıları;

Adı üstünde MINI ; yani fare deliğine bile rahatlıkla park edebilirsiniz :)

3 kapılı olması sebebiyle çocuğunuz varsa "aman kapı kilidi" "aman pencere kilidi" gibi korkularınız olmaz.

Şık, asil ve sevimlidir.

Etekle bile frikik vermeden binebilirsiniz. Çünkü yere çok yakın :P

Yolda mutlaka size yol verirler. Eee ne demişler su büyüğün yol küçüğün :P

Hiçbir zaman out olmaz :) MINI her koşulda IN'dir.

Yol tutuşu hızınız fazla yoksa iyidir.

Teknik özelliklerine girmeme gerek yok. Zaten çokta anlamam.

Gelelim eksilerine;

Bagajı yok denecek kadar az. Pazar arabası bile sığmıyor.

3 kapılı olması sebebiyle arka koltuğa binecek kişiler zorlanıyor. Ama yok ben ve eşim biner derseniz o ayrı.

Çocuğunuz varsa arka koltuğa oturtmak tam bir işkence. Yeğenimden biliyorum. Mesafe çok dar. Beliniz kopuyor valla.

Benzini su gibi içiyorrrrrr!!!!! Zaten 2005 modellerinde motorda farklı bir teknoloji kullanmışlar. Fakat benimki 2004 model olduğu için maalesef yakıyor da yakıyorr.

Yere çok yakın olduğu için en ufak hendekte dahi alt takımlar zarar görebiliyor.

Araba vapuruna binemiyorsunuz. Çünkü binişteki eğimden dolayı yine yere değiyor.

Lüks araç sınıfına girdiği için vergisi diğer orta sınıf araçlara göre biraz fazla.


Ama yinede ben minnoşumu çok seviyorum. Bir dönem satmayı çok düşündük eşimle çünkü aile olduğumuzda bize çok küçük gelebilir diye ama şu an hayal ettiğim tek şey bebişimiz olduğunda en azından bir süre daha kullanabilmek.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Nicole'un bebişleri


Ne kadar tatlılar öyle değil mi??

İnsanın doğurası geliyor. Hem de çoook :)))

source: people.com

7 Ekim 2009 Çarşamba

Yeni alan adım

Yine kayboldum biliyorum ama bu ara bazı ailevi sorunlarla müzdaribim. Çok şükür sağlıkla ilgili değil. Ailemizden olmayan bazı insanların ailemizi üzmeye yönelik yaptıkları bazı çirkinlikler sinirimizi yeterince hırpaladı.

Neyseki hukuki işlemlerimizin sonuna yaklaştık. Hakkımızda hayırlısı olur umarım.

Eşimle bayram tatili ve yıllık iznimizde gideceğimiz yurt dışı gezilerimizle ilgili rotalarımızı belirledik.

Vizeler için de randevumuzu aldık. Şimdiden yapılacaklar listesi hazırlıyorum.

Bol fotoğraflı bir post olacaktı ama kameram beni yarı yolda bıraktı :(

Bir dahaki sefere bol resimli bir post geliyor.

Asıl meseleyi atladım. Bundan sonra yeni alan adım www.kelebekhikayeleri.com Linklerinizde gerekli değişiklikleri yapabilirsiniz.



N.

24 Eylül 2009 Perşembe

Kısa kısa



Bayramda Şirince'ye gidildi. Sıcacık gözlemeler mideye indirildi.
Büyükler arandı hayır duaları alındı.
Ehh birazcık da dinlenildi.
İlk bayramımız neşe içinde geçti. Niceleri için temenni edildi.

11 Eylül 2009 Cuma

Nicole Richie 2. kez anne oldu



Nicole Richie ikinci kez anne olmanın mutluluğunu Sparrow James Midnight Madden ismini verdikleri oğlu ile yaşıyor.

Bebişin resimlerini görmek için sabırsızlanıyorum.

Gelinliğimi satıyorum



Düğün öncesi çevremdeki birçok kişi uyardı beni. Eğer Pronovias alacaksan ikinci el de alabilirsin boşu boşuna bu kadar para verme aynı gelinliğe diye. Tabi ben dinlemedim :( Çünkü sadece birkaç saat üzerinizde kalıyor ve sonrasında nereye koyacağınızı ya da ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Saklamak mantıklı değil çünkü bir süre sonra gelinliklerin üstündeki işlemeler sararıyor. Bir çok arkadaşımın gelinliğinin başına geldi çünkü.

Bende kuru temizlemesini yaptırdım ve dolaba kaldırdım ama istiyorum ki bu modeli çok isteyen biri daha çok daha uygun bir fiyata gönül rahatlığıyla giysin. O yüzden elden çıkarmaya karar verdim. Malum ekonomik kriz. Belki bütçesi yeterli olmayan biri için uygun bir fiyata marka gelinlik almak nasip olur.

İlgilenen olursa kelebekhikayeleri@yahoo.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Satışı gittigidiyordan yapabilirim.

Gelinliğin Modeli Helice
Orjinal tarlatan ve duvakla birlikte satacağım.

Duvar kağıtları



Gelen maillerde evimin dekorasyonuyla ilgili daha fazla görsellere yer vermemi istemişsiniz.

Bende ilk etapta kullandığımız duvar kağıtlarından bahsetmek istiyorum. Son yıllarda duvar kağıdına hızlı bir dönüş başladı. Boyalar yerini rengarenk desen desen kağıtlara bıraktı. Silinebilir olmaları, hava almaları benim tercih sebeplerimin başında geliyor.

Desen seçerken ilk etapta gördükleriniz size çok şık geliyor fakat bir süre sonra o desenlerin sizi yoracağını unutmayın.

Bende risk almamak için sadece salonda kullandığım duvar kağıdında coştum :)) Koridorda küçük kare desenli, yatak odasında ise çiçek motiflerini kullanmayı tercih ettim. Tabiki beyazdan ödün vermeden :)

Duvara uygulanması çok zahmetli değil. Boyadan daha kısa zamanda yapılıyor. Fakat çalışacağınız ustanın satın aldığınız duvar kağıdını daha önceden uygulamış olmasına dikkat edin. Çünkü bazı desenler gerçek anlamda ustalık istiyor.

Benim söyleyeceklerim bu kadar gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.

Chanel 2.55



Chanel 2.55 Birkin'den sonra klasik olmuş ve birçok kadının hayallerini süsleyen bir model.

Magazin dergilerinde ünlü simalarda gördükçe içim hopluyor.

Acaba bi gün benim de olur mu?????

Acaba çekim yasası işe yarar mı????

Siyah rengini istiyorum, istiyorum, istiyorum....

8 Eylül 2009 Salı

EN GÜZEL ISLAK KEK !!!!



Yarın kız arkadaşlarımla yapacağımız kahvaltı için bende evde çok sevdiğim ıslak keki yaptım. Tadı, dokusu her zaman muhteşem olan bu kekin tarifini hemen paylaşıyorum.

Malzemeler:
3 yumurta
1 paket sana ( eritilerek kullanılacak)
2 bardak şeker
2,5 bardak un
Vanilya
3 yemek kaşığı kakao
1 bardak süt
1 paket kabartma tozu

Yapılışı;
Un ve kabartma tozu hariç tüm malzemeyi karıştırıp sonradan kekin üzerine dökmek için 1 su bardağı kadar ayırıyoruz. Ardından un ve kabartma tozunu ekleyip yeniden çırptıktan sonra önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 40 DK. pişiriyoruz.
Fırından çıkar çıkmaz üzerine ayırdığımız karışımı döküp soğuduktan sonra afiyetle yiyoruz.
Tabi benim gibi kokusuna dayanamayıp sıcakkende yiyebilirsiniz.( bknz resim) Yanına ister çay ister kahve ister buz gibi limonata...... yapabilirsiniz.

Afiyet bal şeker olsun.....

ÇAY KEYFİ; YENİDEN


Evlilik başvurusu esnasında sizden ve nişanlınızdan kan testi istiyorlar. Bizde eşimle o dönem nikah dairesinin bizi yönlendirdikleri yere gidip kan verdik. Sonuçta bende aşırı kansızlık çıktı. Neden çıkmasın ki benim gibi çayı su niyetine tüketen biri için bu hiçte şaşırtıcı değil. Elbette kansızlığın başka sebepleri de olabilir ama nedense benim aklıma ilk gelen çay oldu.


Bende hekime danışarak önce demir takviyesi almaya başladım. Ardından da çok sevdiğim çay keyfine bir süreliğine ara verdim. Şimdilerde gayet iyiyim. Ve eskisi gibi yine aşırı olmamak kaydıyla çay keyfi yapabiliyorum.
Siz de benim gibi çay keyfini çok seviyorsanız resimdeki üçlüyü deneyin derim. Ben hepsinden birer tatlı kaşığı koyup karıştırıyorum. Muhteşem oluyor. İsterseniz çok az da portakal çayı da ekleyebilirsiniz. Gerisi size kalmış :))


Benden tüyo; çayı demlemeden önce çayı sudan geçirirseniz hem gereksiz tozlardan kurtulursunuz hemde çayınız daha güzel demlenir.

BİTKİ ÇAYLARI



Gün içinde çok fazla su içtiğimi söyleyemem.Aklıma geldikçe içmeye gayret etsem de yine de susuz kaldığımı hissediyorum. Uzmanlara göre günde yaklaşık 2 litre su içmek gerekiyormuş. Ama nasıl?



Sadece lıkır lıkır su içmek tuvalete sık sık uğramaktan başka bi işe yaramıyor. O yüzden su tutan gıdalarla ya da bitki çayları ile bir nebzede de olsa vücudumuzun su ihtiyacını karşılayabiliriz. Bende uzunca bir süredir günde 1 fincan yeşil çay, bir fincan da adaçayı içmeyi adet haline getirdim.

Umarım işe yarıyordur.

Poşet çay alırken toz karışımın zımbalı poşetçiklerde bulunmamasına dikkat edin.

Ben genelde Lipton ya da Doğadan tercih ediyorum. Tabi en güzeli aktarlardan alıp demlemek.

Sıkıldım...sanırım...



Eskiden nerde yeni bir makyaj malzemesi görsem alır hemen denerdim. Hiç bir şekilde doyduğumu hatırlamıyorum. Renk paletlerini görünce kendimden geçerdim. Şimdi ise gözüm hiçbirini görmüyor. Kapatıcı, göz kalemi, ruj,allık, maskara ve tek renk paleti bana yetiyor da artıyor bile.

Sanırım uzunca bir süre daha bu böyle devam edecek.

HAPPY BIRTHDAY BANU


Blog dünyasını yaklaşık 4 sene önce tesadüfen iş yerinde sıkıntıdan patlamak üzereyken keşfettim. Uzunca bir süre seyirci kaldım, izledim, sıkı takip ettim. Akabinde bende yazmalıyım dedim ve yazmaya başladım. Bir süre sonra sıkıldım tekrar yazdım. Bu yaklaşık 3 sene devam etti. O kadar ki blogumun doğum gününü bile hiç kutlayamadım. Çünkü her seferinde bi şekilde ara verip nefes alıyordum.

Bu süre zarfında bıkmadan usanmadan zevkle, keyifle takip ettiğim yanlız bir kişi oldu. O da çok sevgili "Salıncakta iki Kişi"nin sahibesi Banu. İlk günlüğünü yazmaya başladığından beri takip ettim. Yaptığımız samimi yorumlarla güzel bir dostluğun temellerini atmış olduk. Hatta birbirimize taa uzaklardan sevimli hediyeler göndererek sevindirdik. Bir araya gelip kahve içmeni hayallerini kurduk ama maalesef hala yapamadık.Umarım yakında bunu da gerçekleştiririz.

Banu bence blog dünyasına yeni bir soluk getirdi. Duruşunu hiç bir zaman değiştirmedi. Ve şu an diyebilirim ki bildiğim takip ettiğim blogların arasında tek geçerim. Umarım hep böyle başarılarla yoluna devam eder.

Banucum seni çok seviyoruz. Burdan bir kez daha söylemek istiyorum.

İYİ Kİ DOĞDUN İYİ Kİ VARSIN CANIM

5 Eylül 2009 Cumartesi

Misss gibi kokular



Düğün öncesinde uzun süredir kullandığım parfümüm bitince aklımda hep şu vardı " öyle bir koku bulmalıyım ki düğünümden sonra bile kullandığım hergün bana o büyük günü hatırlatsın" Dolayısıyla işim oldukça zordu. Neyseki tahmin ettiğim gibi olmadı ve ben Chloe ile tanışınca bildiğim tüm kokuları unuttum. Şimdi kullandıkça o büyük günü hatırlıyorum.

Diğeri ise balayımızdan dönerken 1-2 dakika içinde karar vererek aldığımız Marc Jacobs Daisy. Chloe'ye göre daha ağır bir koku. Kış ayları için daha uygun gibi geliyor bana.

Şimdilerde parfüm almak isteyenler bir denesin derim.

Tavsiyeler


Kimi zaman yetersiz beslenme, kimi zaman aşırı stres, kimi zaman da mevsim geçişlerinde saçlarımız hiç olmadığı kadar dökülür. Aslında dökülen saçların yerine yenileri çıksa da biz kadınlar dökülen her bir saç teli karşısında panikleriz ve türlü türlü kozmetik çarelere başvururuz.
Benimde böyle paniklediğim bir anda doktor tavsiyesiyle uygulamaya başladığım bakımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Resimde gördüğünüz Bemiks, Evigen ve Bepanthen ampüllerini 3 şişe badem yağıyla bir kavanozda karıştıyorsunuz ve haftada 2 defa saçınıza sürüp bekletiyorsunuz.ş Eğer yapabilirseniz 5 dakikalık bir masajda işe yarayacaktır.


Sizde aile hekiminize danışarak bu bakımı çok rahatlıkla evinizde uygulayabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla sigorta kapsamına da giriyor. Böylece hem ekonomik hem de oldukça yararlı bir kür elde ediyorsunuz.



Bakımı uygulamadan önce aile hekiminize danışmayı unutmayın !!!
Diğer resimde ise tamamen yağlardan oluşan bir kür. Ceviz, ısırgan otu tohumu, buğday ve yine badem yağını karıştırıp saçınıza uyguluyorsunuz. 2-3 saat beklettikten sonra yıkıyorsunuz.


Benden size ipucu; yağ kürü uygulanmış saçı yağlardan arındırmak özellikle benim gibi uzun saçlıysanız oldukça zor. O yüzden ben öncelikle avcumun içine şampuan doldurup saçımı ıslatmadan önce bu şampuanı yediriyorum sonrasında duruluyorum. Gerçekten çok kolay arınıyor. Defalarca şampuan yapmanıza gerek kalmıyor.


Yazı geride bıraktığımız şu günlerde deniz suyu, güneş ışınları ve havuz suyundan yıpranmış saçlara bakım yapmanın tam zamanı.

4 Eylül 2009 Cuma

Sarah Jessica Parker

Ben demiştim ya size bu kadın ne giyse kendine yakıştırır.

Yine bayıldım...
source: people.com

3 Eylül 2009 Perşembe

Sex & The City 2

Şu şirinliğe bakarmısınız. Bir insana her giydiği bu kadar mı yakışır.

Sarah Jessica Parker filmin devamında yine bizleri büyüleyeceğe benziyor.
Merakla bekliyoruz.
resim: (Sex & The City 2 çekimlerinden )
people.com

2 Eylül 2009 Çarşamba

Aşk-ı Memnu Başlıyoooor

Eylül en sevdiğim aydır benim.

Çünkü eylülle sonbahar başlar. Hava güz rengini alır.

En sevdiğim meyvelerin mevsimi başlar.

Yazın bunaltıcı sıcakları yerini serin rüzgarlara bırakır.

TV'deki en sevdiğim diziler ekrana geri döner.

Bu perşembe Aşk-ı Memnu gecesi. Herkes ekran başına.

Ne derler zenginin malı züğürdün dilini yorarmış. Dizi oyuncularının giydikleri de blog sahibelerinin dilini yoruyor :)))

resim: kanald.com.tr

27 Ağustos 2009 Perşembe

Gülben Ergen'in evi


Eylül ayı Instyle Home'un konuğu Gülben Ergen. Merak edenler benim gibi vakit kaybetmeden dergiyi alsın :)
Eminim resimlerden kendimizi alamayacağız. Son yıllardaki zevkini ve sahip olduğu pozitif enerjiyi yaşadığı mekana da yansıttığından hiç şüphem yok.
N.
kaynak: hürriyet gazetesi

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Inglesina bebek arabaları


Bir gün Alsancak'ta gezerken okuldan tanıdığım ve uzun zamandır haber alamadığım ve yakın zamanda bebek sahibi olan bir arkadaşımla karşılaştım. Bebek arabası o kadar hoşuma gitmişti ki hemen nette araştırmaya koyuldum. Ve bu markayla böylece tanışmış oldum.

Inglesina bebek arabalarıyla benim hayallerimi süslüyor. Eminim bu posttan sonra birçoğumuzun hayallerini süsleyecek.

Güzel haber ülkemizde de satılıyor :)

www.inglesina.com

25 Ağustos 2009 Salı

TEFAL ACTI FRY

Benim gibi kızartmanın her türlüsüne bayılan biri için en sağlıklı, en leziz, en şeker, en cici, en romantik!!! doğumgünü hediyesi TEFAL Acti Fry olsa gerek :))

Aşkım kocam sen bi tanesin.

Bioblas ve Forever Living


Yeni keşiflerimden ilkini hemen paylaşmak istedim.
Saçlarım rapunzel misali uzadıkça uzadı ama bir o kadarda bakımı zorlaşmaya başladı benim için. Hergün evin her köşesinde gördüğüm uzuuun saç telleri yüzünden kriz geçirmek üzereydim ki Tv'de reklamlarını görünce denemek istedim. BIOBLAS şampuan ve saç şekillendiriciyi evimize yakın bir markette görünce hemen aldım. İki haftadır kullanmama rağmen dökülme önemli ölçüde azaldı. Yanlız saçlarım eskisine nazaran daha da hacimlendi ki bu benim pek sevdiğim bi durum değildir. Sevenler olabilir tabi.
Diğeri ise bu ara herkesten sıkça duyduğum Forever Living ürünleri. Aloe Vera içeren bu ürünler kullanananlar tarafından şiddetle tavsiye ediliyor. Ben denemek için kendime peeling ve nemlendirici eşime de traş sonrası losyonu aldım. Şimdilik memnunuz :)

Günün getirdikleri

Nasıl tembelim bu aralar anlatamam. Bilgisayarın başına geçtiğimde severek takip ettiğim bloglara bakıp hemencecik çıkıyorum. Kendi blogumu güncellemek bir yana evde bile yerimden kıpırdayasım yok pek.

Ee malum ramazan ayındayız. Kociş oruç tutuyor. Bende yeşil çayımı meyvelerim eşliğinde içerek akşama ne pişirsem diye tarif bakıyorum.

Yeni keşiflerim var bu arada. Cilt bakımı, saç bakımı vs. Haaa bir de sonbahar geliyor gardroblara rütuş yapmanın vakti geldi. Bu kışın yine olmazsa olmazları neler hep birlikte keşfedelim istiyorum.

Önümüzde kısa yurtdışı seyahatleri var. Görülecek yerler, yenilecek lezzetler, en önemlisi paylaşılacak çook güzellikler var.

Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim. Bazı blog sahibelerimiz hamile. Onlar adına nasıl seviniyorum anlatamam. Allah sağlıkla sıhhatle mutlulukla bebişlerini kucaklarına almak nasip etsin. Merakla hamilelik maceralarını takip ediyorum. Darısı tüm isteyenlerin başına.

N.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Bilun'dan


Blog dünyasının en marifetli, en yaratıcı, en cici, en samimi sahibesi sevgili Biluncum yine beni çok sevindirdi. Hatta bu sefer kardeşimi de sevindirdi. Kardeşim Bilun'un sitesinde yaptığı o birbirinden güzel taçları görünce dayanamadı ve hemen listesini hazırladı. Siparişlerimiz geldiğinde çocuklar gibi sevindik. Görenlerin defalarca beğendiklerini belirtmesi bizim için mutluluk Bilun ise gurur kaynağı olsa gerek :))
Saks mavi ( kimi yerde elektrik mavi diye geçiyor) bileklik benim diğerleri kardeşimin.
Biluncum bir kez daha eline yüreğine sağlık :)

Louis çılgınlığı

Kim ne derse desin ben bu markadan vazgeçemiyorum. Louis Vuitton dendiği zaman akan sular duruyor. Mağazaya girdiğimde kendimden geçiyorum. Hepsine teker teker dokunmak sevmek istiyorum. Bu sebeptendir ki eşimle balayımızda Roma'dayken Via Condotti'deki Louis mağazasına kaldığımız her gün uğrayıp gözlerimize bayram ettirdik. Hatta dayanamayıp kendime söz vermiş olmama rağmen resimdeki Palermo'yu aldık. Roma Hatırası :)))

Henüz kullanmaya kıyamadım. Sanırım bu gidişle kıyamacağım. Hepsini ayrı ayrı seviyorum ama Palermo'nun yeri ayrı benim için.

İzmir'de mağazası olmadığı için ben alışverişimi Nişantaşı mağazasından yapıyorum.Önce istediğim ürünün stoklarında olup olmadığını soruyorum.Eğer varsa havalemi takiben aynı gün kargoya veriyorlar ve ertesi gün siparişim elimde oluyor.

Bu arada balayımızdan bi ara bahsedeceğim. Belki yeni evleneceklere fikir olur.

Back Home


Bir süredir eşimin yıllık izne çıkması sebebiyle yoktum. Evimizin direği evde olunca haliyle bilgisayar karşısına geçmek pek mümkün olmuyor :)

Fırsat bu fırsat bizde karı-koca yakın yerlere kaçalım dedik. Hava çıldırtacak derecede sıcak olunca yol yapmak hatta uçmak pek bize göre gibi gelmedi. Soluğu Çeşmede aldık bizde. Çeşme'nin akşamları esen o serin rüzgarı sayesinde tatilde pek bunalmadık. Gündüzleri full time deniz akşamları ise full time Alaçatı yaptık. Dinlendik mi?? Ehh işte. Ama çok güzel vakit geçirdik diyebilirim. En çokta sabahları kahvaltı keyfimize diyecek yoktu. Kahvaltı için ikinci favori mekanımız Alaçatı yolundaki Demlik. Yolu düşenlere tavsiye ederim.
Ayrıca gerçek İtalyan pizzası yemek isteyenler Alaçatı'daki Beatrice'e mutlaka uğrasınlar.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Uzuuuun bir tatil dönemindeyiz eşimle.
Çok yakında döneceğim :)))

7 Temmuz 2009 Salı

Vazgeçemediklerim


Hani sorarlar yaa ıssız bir adaya düşşeniz yanınıza alacağınız üç şey ne olur diye bende hiç düşünmeden cevap verebilirim.

1. Dermalogica Environmental Control Deodorant. Aliminyum ve alkol içermediği için gönül rahatığıyla kullanabilirsiniz. Issız bir adada kimse kötü kokmak istemez :)

2. Forever Living Aloe Vera Thermal Lotion. Özel günlerde rahatlamaya ihtiyacımız var.

3. Lancome Aqua Fusion Levres dudak nemlendiricisi. Biotherm'den sonraki favorim.

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Nicole'un Kot Ceketi


Nicole Richie'nin üstünden çıkarmadığı bu kot cekete bayılıyorum. Arıyorum umarım benzerini bulabilirim.
İçimden oğlu olacak gibi geliyor.
(Picture is taken from People Magazine)

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Yeni Keşiflerim "Sisley"

Yaz aylarında makyaj yapmanın can sıkıcı olduğunu düşünüyorum. Çünkü evde klimalı bir ortamda özenle yaptığınız makyaj dışarı çıkınca yerini vıcık vıcık bir görüntüye bırakıyor. Bu yüzden yazın mümkün olduğunca kapatıcı, allık ve bronz tonlarında kullandığım farlarımla işi idare ediyordum.Fakat şimdilerde popüler olan şu renkli nemlendiricilere gözüm kaymaya başladı. Ve hemen soluğu Boyner'de aldım. Önce Clinique'inkini denedim ama tenimde en açık tonu dahi kızıllık yaptı. Sonuç faciaydı.


Sonra gözüm Sisley'in standına kaydı ve işte oradaydı. Aradığım ürün Sisley'in renkli nemlendiricisi. Hem bitkisel özlerden yapılıyor, hem de güneşin zararlı ışınlarından %90 koruyor :)) dahası nemlendiriyor.
Başka ne isteyebilirdim ki. Yüzümde uygulanmış halini görebilirsiniz. Resimde oynama yapmadım. Sadece allık var.
Ayrıca Lancome göz altı kapatıcımdan sanırım artık vazgeçiyorum. Tam 11 senedir kullanıyordum onu ama Sisley'in kapatıcısıyla tanışınca yapacak birşeyim kalmadı. Üzgünüm artık Sisley'in ürünlerini tek geçiyorum.

Eğer ürünlerinizden memnun değilseniz Sisley'in standlarına uğrayın derim.

Naciye Teyze Konağı ve Kahvaltı Bahçesi


Geçen hafta eşimle Çeşme'deydik. Çoğu pazar günleri yaptığımız gibi kahvaltı için alternatifler aramaya başladık. Aklımıza Var Mısın Yok Musun'dan bildiğimiz Mevlüd'ün ailesinin Alaçatı'da açtığı Naciye Teyze Konağı geldi. Hemen iletişim bilgilerini bulduk ve yola koyulduk.


Vardığımızda gerçekten Naciye Teyze tarafından çok sıcak karşılandık. Yüreğindeki samimiyeti mekanında da yansıyan bir yerle karşılaşınca keyfimiz yeri geldi. Küçücük bir bahçede gönlümüzce yedik içtik.


Kahvaltı benim için çok özeldir. Üç öğün kahvaltı yapsam bıkmam. Menümüzdeki herşey ev yapımıydı. Peynirler ülkemizin farklı yörelerinden özel olarak getirtilmişti. Kısacası bayıldık bayıldık.
Mevlüd'ün abisi Ahmet Bey'de bize eşlik edince sohbetimiz daha da koyulaştı. Çeşme'ye yolunuz düşerse Naciye Teyze'nin kendi elleriyle yaptığı bazlamalar eşliğinde leziz bir kahvaltıyı kaçırmayın derim.
tel:0232 716 8970
533 396 6373
Unutmadan ayrıca konaklamak isteyenler için konaklarında pansiyon hizmeti de veriyorlar.
Verdikleri hizmetten ve samimiyetlerinden dolayı burdan da bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

İçimde kalan

Stefanel'deki indirimden bahsederken en önemli meseleyi atlamışım. Bu tulumları gördüğümde kendimden geçtim ama maalesef bedenleri kalmadığı için alamadım.

Belki görmüşsünüzdür. geçen hafta magazin programlarında Çağla Şıkel'in üzerinde vardı. Bol kesimi sayesinde hamileyken bile rahatlıkla kullanılabilir.

Şimdi ilk işim aynısını diktirmek olacak ama kime ve nasıl?????

Ya da sevgili Stefanel ekibi bana aynısından bulacak. Bedenim 34 :)))))

Artan nikah şekerlerim


Karı koca elimizin ayarı yok gerçekten. Ne çok nikah şekeri sipariş etmişiz. Uzaktaki akrabalarımızı ve arkadaşlarımızı da düşünmüştük ama herkese dağıtınca elimizde bir o kadar daha nikah şekeri kaldı. Bakmaya sevmeye doyamıyorum.
Bir yandan da nasıl değerlendirsem diye düşünüyorum.
İsteyen olursa memnuniyetle gönderebilirim. Mail atmanız yeterli.
Belki uğur getirir :))

Stefanel indirim fırsatı


Stefanel çok eskiden beri vazgeçemediğim markaların başında yer alıyor. Benim için durum kurtarıcıdır. Tarz olarak kendime çok yakın bulurum.
Bu sezon da indirimi fırsat bilerek kendime ciciler aldım.
Şimdi giymek için sabırsızlanıyorum.