24 Eylül 2009 Perşembe

Kısa kısa



Bayramda Şirince'ye gidildi. Sıcacık gözlemeler mideye indirildi.
Büyükler arandı hayır duaları alındı.
Ehh birazcık da dinlenildi.
İlk bayramımız neşe içinde geçti. Niceleri için temenni edildi.

11 Eylül 2009 Cuma

Nicole Richie 2. kez anne oldu



Nicole Richie ikinci kez anne olmanın mutluluğunu Sparrow James Midnight Madden ismini verdikleri oğlu ile yaşıyor.

Bebişin resimlerini görmek için sabırsızlanıyorum.

Gelinliğimi satıyorum



Düğün öncesi çevremdeki birçok kişi uyardı beni. Eğer Pronovias alacaksan ikinci el de alabilirsin boşu boşuna bu kadar para verme aynı gelinliğe diye. Tabi ben dinlemedim :( Çünkü sadece birkaç saat üzerinizde kalıyor ve sonrasında nereye koyacağınızı ya da ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Saklamak mantıklı değil çünkü bir süre sonra gelinliklerin üstündeki işlemeler sararıyor. Bir çok arkadaşımın gelinliğinin başına geldi çünkü.

Bende kuru temizlemesini yaptırdım ve dolaba kaldırdım ama istiyorum ki bu modeli çok isteyen biri daha çok daha uygun bir fiyata gönül rahatlığıyla giysin. O yüzden elden çıkarmaya karar verdim. Malum ekonomik kriz. Belki bütçesi yeterli olmayan biri için uygun bir fiyata marka gelinlik almak nasip olur.

İlgilenen olursa kelebekhikayeleri@yahoo.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Satışı gittigidiyordan yapabilirim.

Gelinliğin Modeli Helice
Orjinal tarlatan ve duvakla birlikte satacağım.

Duvar kağıtları



Gelen maillerde evimin dekorasyonuyla ilgili daha fazla görsellere yer vermemi istemişsiniz.

Bende ilk etapta kullandığımız duvar kağıtlarından bahsetmek istiyorum. Son yıllarda duvar kağıdına hızlı bir dönüş başladı. Boyalar yerini rengarenk desen desen kağıtlara bıraktı. Silinebilir olmaları, hava almaları benim tercih sebeplerimin başında geliyor.

Desen seçerken ilk etapta gördükleriniz size çok şık geliyor fakat bir süre sonra o desenlerin sizi yoracağını unutmayın.

Bende risk almamak için sadece salonda kullandığım duvar kağıdında coştum :)) Koridorda küçük kare desenli, yatak odasında ise çiçek motiflerini kullanmayı tercih ettim. Tabiki beyazdan ödün vermeden :)

Duvara uygulanması çok zahmetli değil. Boyadan daha kısa zamanda yapılıyor. Fakat çalışacağınız ustanın satın aldığınız duvar kağıdını daha önceden uygulamış olmasına dikkat edin. Çünkü bazı desenler gerçek anlamda ustalık istiyor.

Benim söyleyeceklerim bu kadar gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.

Chanel 2.55



Chanel 2.55 Birkin'den sonra klasik olmuş ve birçok kadının hayallerini süsleyen bir model.

Magazin dergilerinde ünlü simalarda gördükçe içim hopluyor.

Acaba bi gün benim de olur mu?????

Acaba çekim yasası işe yarar mı????

Siyah rengini istiyorum, istiyorum, istiyorum....

8 Eylül 2009 Salı

EN GÜZEL ISLAK KEK !!!!



Yarın kız arkadaşlarımla yapacağımız kahvaltı için bende evde çok sevdiğim ıslak keki yaptım. Tadı, dokusu her zaman muhteşem olan bu kekin tarifini hemen paylaşıyorum.

Malzemeler:
3 yumurta
1 paket sana ( eritilerek kullanılacak)
2 bardak şeker
2,5 bardak un
Vanilya
3 yemek kaşığı kakao
1 bardak süt
1 paket kabartma tozu

Yapılışı;
Un ve kabartma tozu hariç tüm malzemeyi karıştırıp sonradan kekin üzerine dökmek için 1 su bardağı kadar ayırıyoruz. Ardından un ve kabartma tozunu ekleyip yeniden çırptıktan sonra önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 40 DK. pişiriyoruz.
Fırından çıkar çıkmaz üzerine ayırdığımız karışımı döküp soğuduktan sonra afiyetle yiyoruz.
Tabi benim gibi kokusuna dayanamayıp sıcakkende yiyebilirsiniz.( bknz resim) Yanına ister çay ister kahve ister buz gibi limonata...... yapabilirsiniz.

Afiyet bal şeker olsun.....

ÇAY KEYFİ; YENİDEN


Evlilik başvurusu esnasında sizden ve nişanlınızdan kan testi istiyorlar. Bizde eşimle o dönem nikah dairesinin bizi yönlendirdikleri yere gidip kan verdik. Sonuçta bende aşırı kansızlık çıktı. Neden çıkmasın ki benim gibi çayı su niyetine tüketen biri için bu hiçte şaşırtıcı değil. Elbette kansızlığın başka sebepleri de olabilir ama nedense benim aklıma ilk gelen çay oldu.


Bende hekime danışarak önce demir takviyesi almaya başladım. Ardından da çok sevdiğim çay keyfine bir süreliğine ara verdim. Şimdilerde gayet iyiyim. Ve eskisi gibi yine aşırı olmamak kaydıyla çay keyfi yapabiliyorum.
Siz de benim gibi çay keyfini çok seviyorsanız resimdeki üçlüyü deneyin derim. Ben hepsinden birer tatlı kaşığı koyup karıştırıyorum. Muhteşem oluyor. İsterseniz çok az da portakal çayı da ekleyebilirsiniz. Gerisi size kalmış :))


Benden tüyo; çayı demlemeden önce çayı sudan geçirirseniz hem gereksiz tozlardan kurtulursunuz hemde çayınız daha güzel demlenir.

BİTKİ ÇAYLARI



Gün içinde çok fazla su içtiğimi söyleyemem.Aklıma geldikçe içmeye gayret etsem de yine de susuz kaldığımı hissediyorum. Uzmanlara göre günde yaklaşık 2 litre su içmek gerekiyormuş. Ama nasıl?



Sadece lıkır lıkır su içmek tuvalete sık sık uğramaktan başka bi işe yaramıyor. O yüzden su tutan gıdalarla ya da bitki çayları ile bir nebzede de olsa vücudumuzun su ihtiyacını karşılayabiliriz. Bende uzunca bir süredir günde 1 fincan yeşil çay, bir fincan da adaçayı içmeyi adet haline getirdim.

Umarım işe yarıyordur.

Poşet çay alırken toz karışımın zımbalı poşetçiklerde bulunmamasına dikkat edin.

Ben genelde Lipton ya da Doğadan tercih ediyorum. Tabi en güzeli aktarlardan alıp demlemek.

Sıkıldım...sanırım...



Eskiden nerde yeni bir makyaj malzemesi görsem alır hemen denerdim. Hiç bir şekilde doyduğumu hatırlamıyorum. Renk paletlerini görünce kendimden geçerdim. Şimdi ise gözüm hiçbirini görmüyor. Kapatıcı, göz kalemi, ruj,allık, maskara ve tek renk paleti bana yetiyor da artıyor bile.

Sanırım uzunca bir süre daha bu böyle devam edecek.

HAPPY BIRTHDAY BANU


Blog dünyasını yaklaşık 4 sene önce tesadüfen iş yerinde sıkıntıdan patlamak üzereyken keşfettim. Uzunca bir süre seyirci kaldım, izledim, sıkı takip ettim. Akabinde bende yazmalıyım dedim ve yazmaya başladım. Bir süre sonra sıkıldım tekrar yazdım. Bu yaklaşık 3 sene devam etti. O kadar ki blogumun doğum gününü bile hiç kutlayamadım. Çünkü her seferinde bi şekilde ara verip nefes alıyordum.

Bu süre zarfında bıkmadan usanmadan zevkle, keyifle takip ettiğim yanlız bir kişi oldu. O da çok sevgili "Salıncakta iki Kişi"nin sahibesi Banu. İlk günlüğünü yazmaya başladığından beri takip ettim. Yaptığımız samimi yorumlarla güzel bir dostluğun temellerini atmış olduk. Hatta birbirimize taa uzaklardan sevimli hediyeler göndererek sevindirdik. Bir araya gelip kahve içmeni hayallerini kurduk ama maalesef hala yapamadık.Umarım yakında bunu da gerçekleştiririz.

Banu bence blog dünyasına yeni bir soluk getirdi. Duruşunu hiç bir zaman değiştirmedi. Ve şu an diyebilirim ki bildiğim takip ettiğim blogların arasında tek geçerim. Umarım hep böyle başarılarla yoluna devam eder.

Banucum seni çok seviyoruz. Burdan bir kez daha söylemek istiyorum.

İYİ Kİ DOĞDUN İYİ Kİ VARSIN CANIM

5 Eylül 2009 Cumartesi

Misss gibi kokular



Düğün öncesinde uzun süredir kullandığım parfümüm bitince aklımda hep şu vardı " öyle bir koku bulmalıyım ki düğünümden sonra bile kullandığım hergün bana o büyük günü hatırlatsın" Dolayısıyla işim oldukça zordu. Neyseki tahmin ettiğim gibi olmadı ve ben Chloe ile tanışınca bildiğim tüm kokuları unuttum. Şimdi kullandıkça o büyük günü hatırlıyorum.

Diğeri ise balayımızdan dönerken 1-2 dakika içinde karar vererek aldığımız Marc Jacobs Daisy. Chloe'ye göre daha ağır bir koku. Kış ayları için daha uygun gibi geliyor bana.

Şimdilerde parfüm almak isteyenler bir denesin derim.

Tavsiyeler


Kimi zaman yetersiz beslenme, kimi zaman aşırı stres, kimi zaman da mevsim geçişlerinde saçlarımız hiç olmadığı kadar dökülür. Aslında dökülen saçların yerine yenileri çıksa da biz kadınlar dökülen her bir saç teli karşısında panikleriz ve türlü türlü kozmetik çarelere başvururuz.
Benimde böyle paniklediğim bir anda doktor tavsiyesiyle uygulamaya başladığım bakımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Resimde gördüğünüz Bemiks, Evigen ve Bepanthen ampüllerini 3 şişe badem yağıyla bir kavanozda karıştıyorsunuz ve haftada 2 defa saçınıza sürüp bekletiyorsunuz.ş Eğer yapabilirseniz 5 dakikalık bir masajda işe yarayacaktır.


Sizde aile hekiminize danışarak bu bakımı çok rahatlıkla evinizde uygulayabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla sigorta kapsamına da giriyor. Böylece hem ekonomik hem de oldukça yararlı bir kür elde ediyorsunuz.



Bakımı uygulamadan önce aile hekiminize danışmayı unutmayın !!!
Diğer resimde ise tamamen yağlardan oluşan bir kür. Ceviz, ısırgan otu tohumu, buğday ve yine badem yağını karıştırıp saçınıza uyguluyorsunuz. 2-3 saat beklettikten sonra yıkıyorsunuz.


Benden size ipucu; yağ kürü uygulanmış saçı yağlardan arındırmak özellikle benim gibi uzun saçlıysanız oldukça zor. O yüzden ben öncelikle avcumun içine şampuan doldurup saçımı ıslatmadan önce bu şampuanı yediriyorum sonrasında duruluyorum. Gerçekten çok kolay arınıyor. Defalarca şampuan yapmanıza gerek kalmıyor.


Yazı geride bıraktığımız şu günlerde deniz suyu, güneş ışınları ve havuz suyundan yıpranmış saçlara bakım yapmanın tam zamanı.

4 Eylül 2009 Cuma

Sarah Jessica Parker

Ben demiştim ya size bu kadın ne giyse kendine yakıştırır.

Yine bayıldım...
source: people.com

3 Eylül 2009 Perşembe

Sex & The City 2

Şu şirinliğe bakarmısınız. Bir insana her giydiği bu kadar mı yakışır.

Sarah Jessica Parker filmin devamında yine bizleri büyüleyeceğe benziyor.
Merakla bekliyoruz.
resim: (Sex & The City 2 çekimlerinden )
people.com

2 Eylül 2009 Çarşamba

Aşk-ı Memnu Başlıyoooor

Eylül en sevdiğim aydır benim.

Çünkü eylülle sonbahar başlar. Hava güz rengini alır.

En sevdiğim meyvelerin mevsimi başlar.

Yazın bunaltıcı sıcakları yerini serin rüzgarlara bırakır.

TV'deki en sevdiğim diziler ekrana geri döner.

Bu perşembe Aşk-ı Memnu gecesi. Herkes ekran başına.

Ne derler zenginin malı züğürdün dilini yorarmış. Dizi oyuncularının giydikleri de blog sahibelerinin dilini yoruyor :)))

resim: kanald.com.tr